Berlin Hakkında

Berlin, Almanya'nın başkenti ve en büyük şehridir. Berlin, aynı zamanda bir eyalet-kenttir.2. Dünya Savaşı öncesinde 4,3 milyon kişinin yaşadığı şehirde 2008 itibarıyla 3,5 milyon kişi yaşamaktadır. Berlin, Kuzey Almanya'da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur. 1961'den 1990'a kadar (Komünist) Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmış olan kenti ikiye bölen duvara (Berlin Duvarı) sonradan "utanç duvarı" adı da verilmiştir. Daha sonra duvar yıkılmıştır. Brandenburg Kapısı, tam anlamıyla Berlin’in simgesi. Yaz-kış her daim kalabalık olan, Berlin’in en çok turist çeken bölgelerinden biri. Önünde yürümek için ideal olan caddelerden Unter den Linden bulunur. Hemen kuzeyinde de Reichstag bulunuyor. Bunun dışında her türlü yılbaşı kutlaması, dev şehir etkinliği burada gerçekleşir. Reichstag; parlamento binasıdır. Burayı ziyaret etmeye değer yapan özelliği tepesindeki cam kubbe. Hem oldukça enteresan ve etkileyici bir yapı, hem de size şehir manzarası sunuyor. Alexanderplatz; Almanların deyimiyle “Alex” , Mitte bölgesinin en bilinen, merkezi meydanı, en önemli buluşma noktalarından biri. Berlin’in ulaşım merkezi olmasının yanı sıra, tepesine çıkmak isteyebileceğiniz, TV kulesi de bu meydanda yer alıyor. Bu civarda Berlin’e özgü Currywurst atıştırabileceğiniz sokak satıcıları ve dükkanlar mevcut. Berliner Dom; Büyük,etkileyici bir katedral. İçeri girip merdivenleri çıktığınızda, oldukça güzel bir Berlin manzarası ayaklarınızın altında olacaktır. Museum Island; Müze Adası, Berlin’in orta yerinde, Spree nehri üzerinde oluşturulmuş, üzerinde 5 adet müzenin bulunduğu, küçük bir adacık. Üzerinde bulunan müzeler; Bode-Museum, Neues Museum, Alte Nationalgalerie, Altes Museum Pergamonmuseum; “Bergama Müzesi”. İçerisi 3 bölümden oluşuyor: Klasik Antik Çağlar Koleksiyonu, Eski Yakın Doğu Müzesi ve İslam Sanatı Müzesi. Bu bölümler kapsamında türlü türlü kalıntıların bulunmasının yanı sıra, inanılmaz etkileyici bir “Zeus Sunağı” var. İçinde Türkçe seçeneği de olan audio guidelardan birini alarak, uzun bir sürenizi burada geçirebilirsiniz. Gerçekten müthiş ihtişamlı bir yapı. Checkpoint Charlie; Doğu Berlin ve Batı Berlin arasındaki ana geçiş noktası. Savaş yıllarında, aradaki geçişlerin engellenmesi açısından bir zamanlar bu noktada Amerikan ve Sovyet askerleri nöbet tutuyormuş. Kısaca bir kontrol noktası diyebiliriz. East Side Gallery; Berlin’e gidip de görmeden dönerseniz pişman olabilirsiniz.Berlin Duvarı’nın üzere 1990-91 yıllarında, 100’ün üzerinde sanatçı tarafından duvar resimleri yapılmış Potsdamer Platz; Berlin’in en ünlü meydanlarından bir diğeri de Postdamer Platz. Burada sokak performanslarına ve çeşitli açık alan sergilerine rastlamanız muhtemel. Bunun dışında Berlin duvarından kalan birkaç parçayı da bu meydanda bulabilirsiniz. Holocaust Memorial; Adından da anlaşılacağı gibi, savaşta hayatını kaybeden Yahudilere adanmış bir anıt. Yaklaşık 19.000 metrekarelik devasa bir alana yayılmış. Burası açık bir alan olduğu için günün herhangi bir saatinde gidebilirsiniz. Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche (Yıkık Kilise); Ku’damm da bulunan bu kilise, 2. Dünya Savaşı’nda tepesi zarar görmüş ve o haliyle muhafaza edilmekte olan bir kilise. Kreuzberg; Küçük İstanbul. Bildiğimiz tabelalar, parktan gelen çocuk sesleri, dönerciler, teyzeler, kafeler herkes her yer Türk. Ama son zamanlarda aynı zamanda bir hipster cenneti ve şehrin gelişmekte olan alternatif noktasına da dönüştüğü için burada yapacak birçok şey bulmanız da mümkün. Tiergarten; Barok bir operanın yapılmasının kararlaştırıldığı şehrin en büyük parkı olan Tiergarten var. Burası her mevsim ayrı güzel. Özellikle arkadaşlarınızla gittiyseniz kapın biranızı şarabınızı, yayılın çimlere ya da banklara ve keyfinize bakın.